Yapay Zekâ ve Kişilik Problemi

Özet

Yapay zekâ bir robotik kodlama olarak karşımıza çıkmaktadır. Yapılan araştırmalardan yapay zekânın bir insan benzeri makine olduğu, insan gibi akıl edebilme, insan gibi davranabilme, problemlere ilişkin çözümler üretebilme gibi özelliklere sahip olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle sadece bilimin değil felsefe alanının da içine girmektedir. Bilimin bakış açısına nazaran felsefenin, yapay zekâyı ele alma yöntemi daha çok insan doğasının, insan yapısının ne olduğuna, nasıl olduğuna ilişkin bir merak olduğu fikri absürd kaçmayacaktır. Bilimin gözünde insan ırkının ortaya çıkarmış olduğu bu insansı zeki makine, olumlu bir ürün olarak görünse de felsefi bakış açısıyla işin hukuki ve ahlaki boyutlarına ilişkin problemleri de ele alma zorunluluğunu beraberinde getirmektedir. Yapay zekânın bir kişiliği olacak mı sorusu da tam olarak felsefi bir yaklaşım sonucunda ortaya çıkmış ve tartışılması gereken problemlerden biri olarak görünmektedir. O halde felsefi bir yaklaşımla yapay zekâ, insan özelliği taşıması beklenen bir bilinci, kişiliği, ahlakı, yasalar karşısındaki hükümlülüğü gibi insani özelliklerin de düşünüldüğü bir makine olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle, “bir insanın kişilik probleminden söz edebilmek mümkün iken bir insansı makinenin de kişilik probleminden söz edebilmek mümkün müdür? “ sorusuna cevap aramak da en tabii yol olmaktadır.