Çin Odası Düşünce Deneyinin Yapay Zeka Açısından Önemi

Özet

Günümüz felsefesinde yapay zekaya dair ontolojik anlamlandırma çabası sürmekteyken bu konunun felsefe tarihindeki örneklerinin incelenmesi giderek önem kazanmaktadır. Yapay zeka çalışmaları üzerine yapılan araştırmalarda nicelik bakımında ilklerden olması ve nitelik olarak birbirlerine eleştiri mahiyetinde olmaları nedeniyle Alan Turing tarafından yapılan Turing Testi ve John Searle’’e ait olan Çin Odası düşünce deneyi oldukça önem arz etmektedir. Söz konusu düşünce deneylerinde Turing yapay zekaların düşünebilmesi konusuyla alakalı olumlu bir tavır takınırken Searle hem Turing’e karşıtlığını hem de neden Turing Testini geçen bir makinenin “düşünüyor” olarak nitelenemeyeceğini kendi deneyiyle açıklamaktadır. Bunun nedeni olarak Alan Turing’in zihni materyalist bir çerçeve içerisinde algılıyor oluşuna karşın John Searle’ün zihni kendisininde temsilcisi ve kurucusu olarak atfedildiği biyolojik doğalcılık bağlamında algılıyor oluşudur. Mevcut testlerin farklı paradigmalar içerisinde şekillenmiş olması sonuçları üzerinde de bir uzlaşma sağlanması oldukça zorlaştırmaktır. Bunu karşın gelecek araştırmalar açısından yeni doneler sağlayacak olması nedeniyle bir düşünce deneyleri ve ait oldukları felsefi yaklaşımlar yeniden işlenmeye değer gözükmektedir.